Günümüzde Yalova

Genel Ekonomik Durum

Yalova ekonomisinde son yıllarda öne çıkan sektörler; kimyasal ürünler imalatı (karbon elyaf), gemi inşa sanayi, sağlık turizmi (medikal, termal, yaşlı ve engelli turizmi), süs bitkileri üretimi ve kivi üretimi olarak sayılabilir. Seracılık ve süs bitkileri üretimi, tarımsal üretimde sağladığı ekonomik girdi bakımından yüksek paya sahiptir.

Yalova’da çevreyle barışık, nitelikli istihdam kapasitesi yüksek ve yerli imalat odaklı katma değer yaratan sanayi yatırımlarına öncelik veren planlı sanayileşme modeli benimsenmektedir. Yatırım çalışmaları devam eden, Kalıp İmalatı İhtisas OSB, Yalova Kompozit ve Kimya İhtisas OSB, Taşıt Araçları Yan Sanayi İhtisas OSB, Gemi Yan Sanayi İhtisas OSB, İmes Makine İhtisas OSB, Avrasya Giyim İhtisas OSB ile Yalova Çiçekçilik Tarıma Dayalı İhtisas OSB’nin tamamlanmasıyla milyarlarca liralık yatırım hayat bulacaktır.

Karbon elyaf ve akrilik elyaf üretiminde Yalova stratejik bir merkezdir. Özel sektöre ait dünyanın tek çatı altındaki en büyük entegre akrilik elyaf üretim tesisi Yalova’da bulunmaktadır ve tesisin dünya pazar payı % 20 lere yakındır.

Dünyada Türkiye hariç sadece 8 noktada üretilmekte olan geleceğin hammaddesi karbon elyaf, yapılan ARGE çalışmaları sonrasında Yalova’da üretilmektedir.

Seracılık ve süs bitkileri üretimi; kapsadığı alan bakımından küçük paya sahip olmakla birlikte; tarımsal
üretimde sağladığı ekonomik girdi bakımından yüksek bir paya sahiptir. Bu konu ayrı başlıkta ele alınacaktır.


Günümüzde karbon elyaf ve akrilik elyaf üretimi, seracılık ve süs bitkileri, tarımsal ürünler, Yalova ekonomisinde öne sektörlerdir.

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve Geofit Araştırma Merkezi

Yalova’nın Türkiye için önemli bitki üretim ve tarım merkezlerinden birisi de Atatürk’ün kurduğu Millet Bahçesi arazisi içinde yer alan Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve ona bağlı Geofit Araştırma Merkezi’dir. Atatürk’ün 1929’da satın alarak kurduğu çiftlik çevredeki çiftçilere örnek bir yer olması için hazırlanmıştır. Çiftlik 1937 yılında da Atatürk tarafından içindeki Yürüyen Köşk’le beraber millete bağışlanmıştır. Türk milletine bağışlanan çiftlik 1938 yılında Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu’na devredilmiştir. Enstitü, bu arazi içinde 1961’de “Yalova Bahçe Kültürleri Bölge Araştırma Enstitüsü” adı ile kurulmuş ve kuruluşundan bugüne kadar çeşitli isimlerle faaliyetine devam etmiştir. 1986’dan beri de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı “Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü” adıyla çalışmalarına devam etmektedir.

Geofit Araştırma Merkezi. Bu arazi üzerinde bugün enstitü bünyesinde 2005 yılında kurulan bir de geofit bahçesi bulunmaktadır. Türkiye’nin her yerinden toplanan endemik bitkiler bu merkezde koruma, ıslah ve çoğaltma yöntemleriyle muhafaza edilmektedir. Türkiye açısından önemli bir görev yürütmektedir. Merkezin internet sitesinde şu bilgi vardır:

“Türkiye, dünyanın önemli üç gen merkezinin kesişme noktasında bulunan coğrafi konumu, jeomorfolojik yapısı nedeniyle biyolojik çeşitlilik açısından dünyanın en önemli gen merkezlerinden biridir. Türkiye florasında 10.000 civarında çiçekli bitki türü bulunduğu, bunlardan 3.500’ünün endemik olduğu ve başka coğrafyalarda doğal yayılış göstermediği bilinmektedir. Türkiye’de bu zenginlik içerisinde yaklaşık 700 geofit (soğanlı, rizomlu, yumrulu bitki) türü bulunmaktadır. Bu bitkiler ihracat amacıyla doğadan sökülmekte, dikkatsiz ya da aşırı sökümler popülasyonların giderek azalmasına neden olabilmektedir. Türkiye’de ıslah edilmiş standart süs bitkisi çeşidi bulunmamaktadır. Ülkemizin zengin biyo çeşitliliğin korunarak, ihtiyaç duyulan ekonomik faaliyetlerin devamlılığını sağlayabilmek amacıyla Ar–Ge çalışmaları ve üretim son derece önem kazanmıştır. Bu amaçla gerek TAGEM gerekse de TUBİTAK destekli araştırma projeleri ile 2005 yılından bu yana Türkiye genelinden bitkiler toplanmış ve toplanan bu bitkiler merkezde koruma, ıslah ve çoğaltma çalışmaları kapsamında muhafaza edilmektedir. 7.000 popülasyondan 1.000 türde yaklaşık 100.000 canlı bitki canlı olarak merkezde muhafaza altına alınmıştır. Bunların 800’ü yurt içi, 200’ü yurt dışı menşelidir. Yapılan çalışmalarla, Türkiye geofit bitki zenginliğinin envanteri ortaya konulmuştur. Türkiye’nin ilk Süs Bitkileri Kataloğu 234 adet süs bitkisi, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü bünyesinde 20.400 m² alanda 2014 yılında açılmıştır. 2.000’den fazla tür sergilenmektedir.”

Özel ortam tasarımı olarak inşa edilen sergileme sahasının taban alanı 452 m2 genişliğinde, çatı mahyası 13,5 m. yüksekliğindedir. Bir geçiş koridoru ile 1632 m2 lik özel tasarım sera alanına bağlanmaktadır. “Türkiye Geofit Bahçesi” ılıman iklim kuşağında yetişen en çok sayıda geofit türüne sahip seradır. Bu özelliğiyle dünyada birinci sırada olup 2000 tür sergilenmektedir. Taban alanının üç katı kullanım alanına sahip sergileme alanı sera içerisinde dağ konseptiyle farklı bir mimariye sahiptir. İlgililer ve doğa severlere farkındalığı arttırmak için sürekli ziyarete açıktır.

Eski Millet Çiftliği arazisinde yer alan bu araştırma merkezi, seralarında özel iklimlendirilmiş ortamlarında binbir çeşit bitkinin yok olmasını önlemeye, geliştirmeye ve yeni türler derlemeye devam etmektedir. Değişik tasarımlı binasında bir de sanat sergi alanı bulunuyor.


Geofit bahçesinde özel ortam tasarımı olarak inşa edilen sergileme sahasından görüntüler. Sahanın taban alanı 452 m2 genişliğinde, çatı mahyası 13,5 m. yüksekliğindedir.

Geofit bahçesinde geliştirilen endemik bitki türlerinden örnekler.
Geofit bahçesinin geniş seralarında çalışmalar aralıksız devam ediyor.

Kesme ve Saksılı Süs Bitkileri

Yalova’da 1930’lu yıllarda başlayan çiçekçilik hızla gelişmiş ve zamanla bugünkü seviyesine ulaşmıştır. Önceleri sadece iç piyasaya hitap ederken özellikle 1980’lerden sonra dış piyasaya da hitap etmeye başlamıştır. Şu anda Türkiye’deki süs bitkileri üretiminin önemli bir bölümü Yalova’da yapılmaktadır. Türkiye’nin süs bitkileri ihtiyacının da yine önemli bir bölümü Yalova’dan karşılanmaktadır. Bu gelişmenin en önemli sebeplerinden birisi önceleri sadece aile şirketleri vasıtasıyla üretim yapılırken son zamanlarda bu işin daha organize bir şekilde entegre tarım işletmeleri vasıtasıyla yapılmasındandır.

Bunun en güzel örneğini Türkiye’de çiçekçilik sektöründeki tek kümelenme modelli şirket olan Yalova Garden A.Ş. vermiştir. Önce 1994 yılında 40’tan fazla üretici bir araya gelerek Saksılı Süs Bitkileri Üreticileri Derneği’ni (SASBÜD), daha sonra da dernek üyeleri YALOVA GARDEN A.Ş.’yi kurmuşlardır. Bu şirket aracılığıyla devletten kiraladıkları TİGEM arazisi içindeki geniş bir alan üzerinde kurdukları işletmeler vasıtasıyla Türkiye’nin hatta dünyanın en önemli çiçek üretim merkezi haline gelmişlerdir. Dernek yetkililerinin verdiği bilgilere göre 2013 yılında alınan arazide alt yapı çalışmaları tamamlandıktan sonra 2014 yılında üretime başlanmıştır. Bu arada sulama için araziye 55 bin tonluk dev bir su havuzu da inşa edilmiştir.

Şirket adına kiraladıkları 1541 dönüm arazinin 950 dönümlük kısmında yer alan çeşitli çiçek seraları aracılığıyla Türkiye’nin en önemli çiçek üretim merkezi olarak şu anda üretime ve satışa devam etmektedirler. Bu güç birliği ile üreticiler hem üretimde kaliteyi yakalamada, hem teşhir ve tanzimde hem de iç ve dış pazara mal vermekte daha etkin hale gelmişlerdir. SASBÜD üyesi bu işletmelerde mevsimine göre değişken 1000 kişi çalışmaktadır. İç mekân, dış mekân, mevsimlik, soğanlı-yumrulu vb. çok çeşitli bitki üretimi yapılmaktadır. Bunlardan özellikle orkide üretimi oldukça önemlidir.

Yalova’nın birçok yerinde bu şirket dışında münferit olarak çalışan birçok şirketin de üretime katkıları hesaba katıldığında Yalova günümüzde Türkiyenin süs bitkileri ambarı olmaya devam etmekte, “Çiçek Kenti Yalova” sözünü hak etmektedir. Aynı zamanda şehrin de önemli bir geçim kaynağını oluşturmaktadır. Gelenekselleşen Süs Bitkileri Fuarları ve Türkiye’de İlk Süs Bitkileri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulma çalışmalarının başlaması Yalova’nın süs bitkileri alanında önemini daha da arttırmıştır.

Ayrıca kesme çiçekçilik üzerine kurulmuş olan iki kooperatif ile aile işletmeleri halinde köylerde üretilen çiçekler haftanın belirli günlerinde kurulan mezat noktalarına gönderilerek iç pazara sunulmaktadır. Her yıl çiçek üretim miktarlarının artışına paralel kalite ve çeşit oranı ve ihracat satışları artış göstermektedir.


Yalova’da Saksılı Süs Bitkileri Üreticileri Derneği üyeleri tarafından kurulan Garden A.Ş. 1541 dönümlük arazi üzerinde kurulu büyük bir süs bitkileri üretim sahasıdır. 10’larca şirket faaliyet göstermekte, 1000’lerce kişi çalışmaktadır.

Garden A.Ş.’de üretilen birçok süs bitkisi yanında orkide üretimi ve satışı da önemli bir yer tutmaktadır.

Yalova’da Meyvecilik

Günümüzde Yalova, tarımın her alanında önemli başarılar elde ettiği gibi başta kivi üretimi olmak üzere meyvecilik ve sebzecilikte de oldukça başarılıdır. Birçok bölgesinde organik tarım yapılmaktadır.

Organik Tarım Yapılan Yerler:

Altınova Örencik: Hünnap, alıç, Trabzon hurması, zeytin, enginar, dut.

Altınova Ayazma, Çiftlikköy, Kılıç köyü, Merkez Kazımiye köyü: Armut, biber, ceviz, domates, elma, erik, kabak, kivi, lahana, pırasa, Trabzon hurması, biber, brokoli, fasulye, ıspanak, karnabahar, kavun, kereviz, patlıcan, semizotu, soğan, ayva, bezelye, biber, ceviz, çilek, domates, dut, erik, hıyar, incir, karpuz.

Altınova Sermayecik: Çilek.

Termal Akköy: Adaçayı, armut, ayva, bakla, bamya, bezelye, biber, brokoli, ceviz, domates, fasulye, fındık, hünnap, ıspanak, incir, kabak, karnabahar, karpuz, kereviz, kiraz, kivi, lahana, patlıcan, pırasa, şeftali, Trabzon hurması, zeytin.


Sermayecik köyünde çok miktarda çilek tarlaları ve seraları bulunuyor.

Altınova yoğunlukta olmak üzere Yalova’nın birçok yerinde kivi üretimi yapılmaktadır.
(Fotoğraf, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı arşivi)

Kivi Yalova’nın önemli tarımsal geçim kaynaklarından birisidir.
(Fotoğraf, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı arşivi)

Altınova’nın Sermayecik köyünde tarlalarda ve seralarda yılda birkaç kere çilek üretimi yapılmaktadır.

Tersaneler Bölgesi

Günümüzde Yalova’nın en önemli ekonomik değerlerinden birisi de Altınova’nın Hersek burnu civarında deniz kıyısında tesis edilmiş tersaneleridir. Kuruluş çalışmalarına 2004 yılında başlanan Yalova-Altınova Tersane Bölgesi, Türk gemi inşa sektörünün gelişen ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tesis edilmiştir.

Özellikle 2000’li yılların başlarında denizcilik sektöründeki yeni inşa ve bakım-onarım talep artışı ile birlikte gerek Türkiye gerekse uluslararası gemi inşa sektörü açısından yeni bir merkezin kurulmasını da kaçınılmaz kılmıştır. Yeni tersane bölgesi için Yalova’ya bağlı Altınova ilçesi sahilinin seçilmesindeki en büyük etken bu bölgenin endüstriyel alanlara yakınlığı ve İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi metropollerin geçiş güzergâhında yer almasıdır.

2004 yılında Yalova Valiliği ve Altınova Kaymakamlığı öncülüğünde bir araya gelen 40 yatırımcı firma ve şahıs tarafından kurulan Yalova-Altınova Tersane Girişimcileri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile birlikte müstakil olarak faaliyet göstermek üzere çalışmalarına başlayan diğer dört tersane bölgenin yapılanmasında çok önemli bir rol oynamıştır. Yalova-Altınova Tersane Girişimcileri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ortak sayısı yıllar içinde meydana gelen birleşmelerle günümüzde 33’e ulaşmıştır.

Yalova-Altınova Tersane Bölgesi, yer tahsisi dışında hiçbir devlet katkısı olmadan, özel sektör tarafından gerçekleştirilen bir proje olarak hayata geçmiştir. Şirketin hizmetlerinden, müstakil kurulan komşu tersaneler de faydalanmaktadır. Tersane Bölgesi, her yıl daha da gelişerek tüm dünyada adından söz ettirecek noktaya gelmiştir. Bölgedeki tersanelerin ön üretim ve tedarik ihtiyaçlarını karşılamak üzere planlanan yan sanayi sitesinin 1’inci etabı inşa edilmiş, 2’nci etap ise projelendirilerek inşaat ruhsatları alınmıştır. Diğer taraftan, Yalova-Altınova Tersane Girişimcileri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından bir meslek lisesi ile bir hastane inşa ettirilerek ilgili bakanlıklara teslim edilmiştir.

Temmuz 2018 itibariyle, Yalova-Altınova Tersane Bölgesi’nde inşa edilen gemi ya da teknelerin toplam sayısı 400’ü aşmıştır. Yine 2018 yılı itibariyle kapasite kullanım oranı ise yüzde 25-30 seviyesindedir. Öncelikli hedef, kapasite kullanımını yüzde 75’e, istihdam sayısını ise 40 binlere yükseltmektir.

Tersanelerden görüntüler. Temmuz 2018 itibariyle, Yalova-Altınova Tersane Bölgesi’nde inşa edilen gemi ya da teknelerin toplam sayısı 400’ü aşmıştır.
(Fotoğraflar, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı arşivi)

Günümüz Yalova’sından Bazı Görüntüler

Bu bölümde kullanılan fotoğraflar; Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ve Yalova İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün arşivlerinden alınmıştır.

Günümüzde Yalova sahilinden şehir merkezi, 2019.

Yalova sahillerinin bir bölümünün havadan görünüşü

Yalova sahilinden

İstanbul’dan Anadolu’ya geçiş noktasında bulunan Yalova bölgesine son yıllarda yapılan en büyük yatırım olan ve bölgeye canlılık getiren Osmangazi Köprüsü’nün Hersek ayağından bir görüntü. Aynı nokta yüzyıllar boyunca ticaret kervanlarına geçiş sağlamış hac yollarının da başlangıcı olmuştu.

Osmangazi Köprüsü’nün Gebze tarafında Dil İskelesi ayağından Altınova

Yalova sahilinde klasik Osmanlı tarzında yapılmış yeni bir çeşme

Yalova İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü 2019 broşüründe yer alan tasviri bir haritada ilin tarihî ve turistik mekânları

Yalova’da Neler Yapabilirsiniz ?

Tarihî ipek ve hac yolunun Anadolu’daki başlangıç noktası olan Hersek burnuna, eskiden olduğu gibi at kayıklarıyla değil, Osmangazi Köprüsü’yle yel gibi geçer, karaya ayak basar, Hersek Camii’ni ve Kuş Gölü’nü ziyaret eder, oradan Geyikdere tepesine tırmanır, tepeden bütün İzmit körfezini kuş bakışı seyredersiniz. Yukarıya güneye Yalakdereyi takip ederek dağlara doğru çıkarak Çobankale’yi görür, Karadere’de müzeyi gezer, Fevziyede Çerkez yemeklerinin tadına bakar, biraz daha yukarıda da Sermayecik’te her mevsim çileğin tadına bakabilirsiniz. Oradan İlyasköy, Çukurköy, Kabaklı vb. köylerden geçerek Gacık’a varır, tarihî
hamamı ziyaret eder tarihî çınarların altındaki kahvesinde nefis bir çay içersiniz.

Gacık’tan Taşköprü’ye iner Osmanlıdan kalma Taşköprü’yü görüp Çiftlikköy’den geçerek Yalova şehir merkezine varırsınız. Rüstem Paşa Camii’nin yanında kahvenizi içer sahile inersiniz. Yalova sütlünüzü de yedikten sonra Bursa yoluna doğru hareket ederseniz Bursa yolunun 13. km.’sindeki yol ayrımında sola doğru dönerseniz Sugören köyüne, sağa dönerseniz Güneyköy’e varırsınız. Sugören’de halı atölyelerinde nefis ipek halıların yapılışını görür hatta isterseniz emektar hanımların göz nuru halılarından yerinde satın alırsınız. Oradan Sugören’in üstündeki Höyüktepe’ye çıkar İznik gölünden İzmit körfezi ve Yalova’ya kadar 360 derece manzara seyredersiniz. Bursa yolundan sağa dönecek olursanız sizi Dağıstan’ın Türkiye’deki kültür izi Güneyköy karşılar. Köyde Dağıstan yemeklerinin tadına bakar, eski camilerini ziyaret eder Sultan Reşad çeşmesinden de suyunuzu içtikten sonra yukarı mezarlığı tırmanır köyün kurucusu şeyh efendilerin mezarını ziyaret edersiniz.

Oradan dilerseniz aşağı doğru köylerden geçerek Termale iner, tarihî Termal hamamlarında yıkanır, nefis bir gün geçirirsiniz. Atatürk köşklerini, tarihî banyoları, suyun kaynağını görürsünüz. Üstüne bir de içi malzemeli dışı kıyma sarmalı Termal sarması yerseniz ne güzel olur.

Ver elini Çınarcık. Çınarcık’ta Merkez Camii’ni, Çınarcık İşi’ni yapan hanımların kooperatif dükkânlarını ziyaret etmeyi unutmayın. Eh gelmişken güzel de bir deniz keyfi yapabilirsiniz.

Çınarcık’tan, Armutlu yoluna çıkarsınız birkaç km. sonra Teşvikiye gelir. Hemen oradan sola, ormana doğru tırmanırsınız. Yeşil yolda gide gide 17 km. sonra size Teşvikiye Kent ormanları karşılar. Sembolik kapıdan girince orman havasını içinize çekip tesislerde biraz dinlendikten sonra yürüyerek çifte şelâleyi görebilirsiniz. Oradan geri çıkıp ormanlı dağlara tırmanmaya devam ederseniz biraz sonra Dipsiz gölü görürsünüz. Daha da yukarı çıkarsanız sizi, geniş bir düzlükte, etrafında çevrili orman, pınarlar ve tertemiz bir havasıyla nefis Delmece yaylası karşılar. …

Buradan isterseniz geri dönüp Çınarcık üzerinde Esenköy ve Armutlu’ya geçer, isterseniz bu yayladan devam ederek dağı aşıp Gemlik körfezine iner, oradan Fıstıklı’dan Armutlu’ya geçersiniz.

Biz tekrar Çınarcık yoluna inelim. Burada Esenköy üzerinden Armutlu istikâmetindeyiz. Bu ana yolda ilerlerken Çınarcık’tan 5-10 km. sonra yoldan hafif sola ayrılarak Kocadere’ye ulaşırsınız. Kocadere’de tarihî camiyi, bahçesindeki tarihî mezar taşlarını, koca çınarları, eski evleri görürsünüz. Oradan devamla hemen yanındaki Şenköy’e varırsınız. Köye girmeden mezarlığın yanında sizi içi oyuk koca bir tarihî çınar karşılar. Çınarın arkasında köy mezarlığı ve eski mezar taşları vardır. Köye girince gördüğünüz evler ve cami tarihî bir köye geldiğinizi hatırlatır. Buradan tekrar ana yola dönüp Esenköy’e devam edersiniz. Esenköy’e tepeden bakınca denizin ve yeşilin buluştuğu nefis bir manzara görürsünüz..

Esenköy’den Armutlu’ya doğru giderken Armutlu’ya 4 km. kalasıya sizi Armutlu kaplıcalarının kaynağı ve oradaki tarihî hamam karşılar. Tarihî hamamda yıkanır soluğu Armutlu merkezde alırsınız. Armutlu’ya girerken sizi tarihî evleri karşılar. Oradan ilçe merkezine iner, Hacı Ali Paşa Camii, Taşköprü ve tarihî hamamı ziyaret edersiniz. Her tarafı orman, yeşillik, temiz hava, sükûnet ve huzur. İşte Yalova’nın merkeze en uzak ilçesi…

Hersek’ten Armutlu’ya kadar uzanan tarih, yeşil, deniz, temiz hava dolu bu yolculuğu istediğiniz zaman yapabilirsiniz. İster yaya yürüyüşlerle ister bisiklet yürüyüşleriyle isterseniz de araçlarınızla veya gezi ekiplerinizle…

Kaynak: T.C. Yalova Valiliği

Yorum bırakın

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Yukarı ↑

Altınova Güncel sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın