Altınova, İzmit körfezinin güneyinde, Gebze ve Dil İskelesi’nin karşısında, Osmangazi Köprüsü’nün güney ayağında, Hersek burnundan başlayan alanda yer almaktadır. Yalova’nın en doğudaki ilçesidir. Osmanlı Bizans arasında geçen Osmanlının beylik olarak tarih sahnesine çıktığı Bafeus savaşının geçtiği, Osmanlının kuruluş zamanlarına şahitlik eden tarihî alanda kuruludur.
Hersek deltasından güneye doğru yükselen ve Samanlı dağlarına ulaşan dağlık ve ormanlık bölgede kurulu ilçede en önemli akarsu Yalakdere’dir. Rakımı 15. m.’den başlar, güneye Samanlı dağlarına doğru yükselir. Bu alan yüzyıllar boyunca Anadolu’ya açılan hac ve ipek yolu olma özelliğini korumuştur.
Hersek deltasındaki Hersek köyünün hemen yakınında Bizanslılar döneminden kalma 4. yy da kurulan Helenepolis antik kenti vardı. İmparator Constantinus, annesi Helena’nın adına ithafen şehre Helenepolis adını vermiştir.
Hersek köyü Altınova’nın hemen yakınındaki tarihî yerleşim yeridir ve orada Hersekzâde Ahmed Paşa’nın bir külliyesi vardır. Hersek köyü ile ilgili arşivlerde çok sayıda belge bulunmaktadır. Erişebildiğimiz en eski tarihli belgede, “Karamürsel kazâsına tâbi Dilgeçidi’nde Sadrazam Hersekzâde Ahmed Paşazâde İmâreti evkâfı (vakıfları) köylerinden Hersek köyü” şeklinde geçmektedir.
Antik hac ve ticaret (ipek) yolunun kesiştiği bir bölgede bulunan bugünkü Altınova’nın yeri, Osmanlının son dönemlerinde Altunîzâde Çiftliği veya Altunizâde Vakıf Çiftliği adıyla Kocaeli sancağı İzmit Mutasarrıflığı’nın Karamürsel kazâsına bağlıydı. Altunizâde adının kaynağı ise, Osmanlı Arşivi belgelerine göre İâne-i Muhâcirîn (muhâcirlere veya göçmenlere yardım) Cemiyeti İkinci Reisi Altunizâde İsmâil Paşa’dır. Paşanın İstanbul Bağlarbaşı’nda yaptırmış olduğu caminin giderlerini karşılamak üzere Karamürsel
kazasında olan çiftlik yani Altunizâde Çiftliği, 29 Ağustos 1883 tarihinde vakfa dâhil edilmiştir.
Altınova’nın adı da büyük ihtimalle buradan gelmektedir. Bugünkü Altınova, 1929 yılında, Bulgaristan’ın Rusçuk kentinden göç eden 40 aile tarafından Altunîzâde Çiftliği’nin satın alınması ile kurulmuştur. Altınova, 1930 yılında Kocaeli’nin Karamürsel ilçesine bağlı köy olmuş, daha sonra, çevre köylerden gelenlerin yerleşimi ve Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’dan göç edenlerin katılımlarıyla kısa sürede nüfusu artmıştır. Artan nüfus ve merkezi konumu nedeniyle 1987 yılında belediye statüsüne kavuşarak
belde olmuş, 1995 yılında da Yalova’nın il olmasıyla birlikte Yalova’ya bağlı ilçe olmuştur. Bugün Tavşanlı,
Kaytazdere ve Subaşı olmak üzere 3 belde ve 12 köyü ile verimli topraklara sahip tarihî ve doğal güzelliğe ile bir tarım bölgesidir. 2018 sayımına göre köyleriyle beraber nüfusu 28.232 dir.
Yüzlerce ailenin geçimini sağladığı meyvecilik ve seracılık, Altınova ekonomisine yön veren en büyük etkenlerdendir. Yetiştirilen meyveler arasında en çok sırasıyla kivi, nektarin, şeftali, erik, zeytin, hurma, kiraz, üzüm, ceviz ve elma yer almaktadır. Üretimde ikinci sırayı tarla bitkileri almakta, üçüncü sırada ise sebzecilik ve aynı zamanda ilçe ekonomisinde önemli yer tutan süs bitkileri yetiştiriciliği bulunmaktadır.
2007 yılı başında Sermayecik köyünde organik tarım çalışmalarına başlatılarak, çilek yetiştiriciliğinde organik tarıma geçilmiştir.
Altınova sınırları içinde bulunan ve gemi imalat sanayisinin güçlenmesinde önemli rol oynayan tersaneler de, sadece il açısından değil, ülke ekonomisi açısından da büyük önem taşımaktadır.
Altınova’da; Hersekzâde Ahmed Paşa Külliyesi, Çobankale, Hersek Kuş Lagünü gibi birçok tarihî eser ve yaşayan gelenekler vardır.
Kaynak: T.C. Yalova Valiliği
Yorum bırakın