Kocadere, Çınarcık-Armutlu yolu üzerinden biraz içerde tarihî bir köydür. Tarihî evleri, camisi, mezarlığı, yerleşik kültürü, çınarları, şehitliği, Osmanlı dönemi mezar taşları ile Yalova’nın kültür taşıyıcısı güzel yerlerinden birisidir.
Tarihî evleri yüzyılların Türk evleri kültürünü günümüze taşımaktadır. Evlerden günümüze sağlam ulaşabilenler İstanbul ve Bursa evlerinin benzerleridir. Yalova’nın diğer bazı yerleşim yerlerindeki evlerle aynı özellikleri taşır. Evler genellikle taştan bir alt kat üzerine ağaç iskeletli, araları tuğla veya kerpiçle doldurularak yapılmış tipik eski Yalova evlerindendir. Bugünkü Kocadere’nin bir tarafı bu eski evlerden oluşuyor. Bu evlerin çoğunluğu koruma altında olduğu için dokunamıyorlar. Bir kısmı kaderine terk edilmiş bir kısmı yarı harap halde, az bir kısmı da dışı sıvanarak kullanılıyor. Evlerin genel özellikleri hakkında Yalova evleri bölümünde genişçe bilgi verilmiştir.
Çoğu yıkılmaya yüz tutmuş olsa da eski evleriyle, köy meydanındaki tarihî büyük çınarları, camisi ve yaşayan kültürüyle Kocadere, tarihinden gelen yerleşik hayat kültürünü devam ettirmektedir.
Kocadere’nin unutulmaması gereken bir yönü de İstiklal Harbi sırasında yaşadığı acı olaylardır. Millî Mücadele yıllarında Yalova Yunanlılar tarafından işgal edildikten sonra, yüzyıllar boyunca beraber yaşadıkları Yunan destekli Rum ve Ermeni komşuları tarafından katliama uğramışlardır.
Bu acı olaylarda köyde katledilen 830 şehidin anısına, içinde yakıldıkları Bekir Çavuş’un evinin bulunduğu yerde bir şehitlik yapılmıştır. Şehitlikte her sene anma törenleri düzenlenerek acılar hatırlanmaktadır.
Kocadere Köyü Camii
Şu anda mevcut olan yeni cami kapısındaki kitâbeye göre 1949 tarihli olmasına rağmen haziresinde Osmanlı dönemi mezar taşları olduğuna göre belliki yerinde eski bir cami vardı. Ancak yerindeki caminin yapılış tarihi ve durumu bilinmiyor. Belki de köy Yunanlılar ve yerli Rum ve Ermeniler tarafından yakılıp ahali katledilirken o cami de yakılmış tarihe karışmıştır. Caminin girişinde yer alan kitâbede: “Bismillahirrahmanirrahiym. İnna Fetahna leke fethan mübina. (Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik.) İlahi ente maksudi ve rıdake matlub (İlahi maksudum sensin ve talebim senin rızandır). Banii güneyli Şükri Taşçıoğlu, galfa Akif, Muharremül Haram 1365 (1949)” yazmaktadır.
Haziredeki mevcut mezar taşlarının en eski tarihli olanı 1740’a kadar inmektedir. Bu duruma göre eski cami bu tarihlerde mevcuttu. Bu da köyün eski yerleşik bir Müslüman köyü olduğunu gösterir. Bir şekilde harap olan caminin yerine bugünkü cami yapılmış olmalıdır.
Tarihî çınarlar gölgesindeki cami, haziresinde barındırdığı Osmanlı dönemi mezarları geçmişin acı tatlı hatıraları, şadırvanı, huzur dolu ortamı ve güzel bahçesiyle görevini sürdürmektedir.
Yapı enine dikdörtgen, yığma moloz taş yapılı, düz çatılı sade bir yapıdır.
Bahçesinin çeşitli yerlerinde bulunan onlarca mezardan bazı mezar taşı örnekleri burada fotoğraflarla gösterilmiştir. 1740’tan 1920’lere kadar tarihleri olan bu taşların tam listesini buraya almak mümkün olamamıştır ancak Yalova İl Kültür Müdürlüğü’nün yayınladığı envanterde bunlar mevcuttur. Çeşitli başlıkları, tarzları, yazıları, tarihleri içeren mezar taşlarının genel özellikleri de Yalova Osmanlı Mezar Taşları bölümünde ele alınmıştır. Ayrıca Osmanlı mezar taşlarından köy mezarlığında da vardır.
Yalova’nın kültür değerleri arasında yerini alan Kocadere’nin uzun yıllar değerlerini arttırarak korumasını diliyoruz .
Kaynak: T.C. Yalova Valiliği
Yorum bırakın